Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü’ temasıyla düzenlediği Kartepe Zirvesi’nin üçüncü gününde, ‘Afetlere Gönüllü Katılım’ başlıklı oturum düzenlendi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'ın da katılımcı olarak yer aldığı oturuma, Hindistan, Filipinler, Malezya, Tayland ve Endonezya gibi ülkelerde plastik atıklara dikkat çekmek için ‘Sen de tanık ol’ adlı belgesel serisini çeken oyuncu Engin Altan Düzyatan, Birleşmiş Milletler Gelişim Programı İyi Niyet Elçisi ve İhtiyaç Haritası Kurucu Üyesi oyuncu Mert Fırat ve AKUT Genel Başkanı Recep Şalcı konuk oldu.
‘20 MİLYAR TL CİVARINDA BİR BÜTÇEYE İHTİYAÇ VAR’
Marmara Denizi'nde geçen yıl meydana gelen müsilaj sorunundan ve bunu önleme konusunda önemli bir yere sahip olan ileri biyolojik arıtma tesislerinden bahseden Büyükakın, " Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak bizim tesislerimizin yüzde 72 düzeyinde ileri arıtması var. Yani hem azotu hem de fosforu alıyor. Sadece azot alırsanız biyolojik arıtma, azotun yanında fosforu da alırsanız ileri biyolojik arıtma olur. Tesislerimizin geri kalanını da ileri biyolojik arıtma yapmak için önümüzdeki 3 yıllık yatırım programımızı yaptık. Türkiye genelinde ileri biyolojik arıtma oranı yüzde 53, bizde yüzde 72. Geri kalanı biyolojik arıtmadan, ileri biyolojik arıtmaya geçirmek için harcayacağımız para 1 milyar TL. Sadece bizim harcayacağımız bu kadar. Bizim denize bir yıl içerisinde bıraktığımız toplam 450 milyon metreküp civarında bir atık var. Bu Marmara Denizi'ne giren yabancı maddenin sadece yüzde 8'idir. Aslında büyük bütçeler lazım. Marmara Denizi'nin tamamında bu arıtma tesislerinin kurulumu için bugünkü fiyatlarla tahminen 20 milyar TL civarında bir bütçeye ihtiyaç var" dedi.
‘PLASTİKLERİN YAKLAŞIK YÜZDE 60'I DOĞAYA ATILIYOR’
Deniz ve okyanuslardaki kirlilikle ilgili belgeseller çekerek bu soruna işaret eden Engin Altan Düzyatan, " Plastiklerin yaklaşık yüzde 60'ı doğaya atılıyor. Doğaya salındığında bunlar yağmur sularıyla, diğer kaynaklarla bir şekilde yer altı sularına ya da nehirlerimize karışıyor. Denizlerimize ya da okyanuslarımıza karışıyor. Bunlar küçülüyorlar ve mikro plastikler haline geliyorlar. Artık görünmez plastikler haline geliyorlar. Ama görünmemeleri, olmadıkları anlamına gelmiyor. Gözle görünmüyorlar, fakat çok ciddi bir oranda sularımızın içerisine karışmış durumdalar. Dünyadaki kanser oranının artmasının sebeplerinden bir tanesi de bu. Aslında içtiğimiz suların hepsi, tamamen tertemiz, plastiksiz sular değil" diye konuştu.
‘GÖNÜLLÜ DİĞER SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ DE İNANILMAZ ÇALIŞIYOR’
Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarında çalışan gönüllülerin çok önemli işler yaptıklarını söyleyen Recep Şalcı, "AKUT, Türkiye'de ve dünyada gerçekten bir marka. Tanınmış bir sivil toplum örgütü, ama Türkiye'de gönüllü diğer sivil toplum örgütleri de inanılmaz çalışıyor. Bazen, bazı ekipler çok güzel çalışmalar yapıyor. Fakat arama kurtarma takımları AKUT olarak düşünüldüğü için onlara da AKUT diyorlar. Onların da hakkını yememek gerekiyor. Bir örnek vereyim. Bozkurt selinde biz 2 gün çalıştık. Görevimiz bitti ve geri döndük. Ama AFAD Gönüllüleri, orada belki kurtarmanın birinci anında orada değillerdi, fakat sonrasında kimsenin yapmayacağı o temizlik kısmında inanılmaz gayret gösterdiler" dedi.
‘ELAZIĞ DEPREMİ BİZİM İÇİN MİLAT OLDU
İhtiyaç Haritası oluşumunun kurucusu oyuncu Mert Fırat ise, "İhtiyaç Haritası'nın içinde şimdiye kadar 10 milyondan fazla işlem gerçekleşti. 200 milyon TL'nin üzerinde değeri olan ihtiyaç karşılandı. Elazığ depremi bizim için bir milat oldu. Çünkü AFAD'ın ve AKUT'un orada olduğu bir düzlemde, biz de İhtiyaç Haritası'nı bu insani yardımın doğru dağıtılması noktasında kullandık. İnsanlar bir heyecanla TIR'ları yola çıkarıyor. Ama sonra bunların nerede depolanacağını bilmiyoruz. Nerede, neye ihtiyaç olduğunu bilmiyoruz. Dolayısıyla o ihtiyacın yönetilmesiyle ilgili, insani kaynağın ve yardımın da yönetilmesiyle ilgili çok büyük dezavantajlı problemler yaşıyoruz. Aslında bunu koordine etmekle ilgili kurulmuş bir kooperatif platformuz biz" diye konuştu.
