CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi temsilcilerinin yaptığı görüşmelerin ardından üzerinde uzlaşılan "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni" açıklandı.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi temsilcilerinin Meclis’te yaptığı görüşmelerin ardından üzerinde uzlaşılan "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni" 6 siyasi partinin genel başkanının katılımıyla kamuoyuna açıklandı. Metni 6 partiden 6 genel başkan yardımcısının okumasının ardından, muhalefet liderleri mutabakat metnine imza attı.
CHP, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin “Yarının Türkiyesi için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” sunumu ve imza töreni Ankara Bilkent Otel’deki Sakarya Salonu’nda yapıldı. Törene; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katıldı.
Altı siyasi partinin genel başkanları, önde gelen demokratik kitle örgütleri, sendikalar, dernekler, hukuk alanındaki akademisyenler ve çok sayıda gazetecinin katıldığı toplantının sunuculuğunu Tuluhan Tekelioğlu üstlendi. Tuluhan Tekelioğlu’nun açılışı yapmasının ardından sırasıyla Kılıçdaroğlu, Babacan, Uysal, Davutoğlu, Akşener ve Karamollaoğlu’nun isimlerini anons etti.
6 GENEL BAŞKAN SALONA BİRLİKTE GELDİ
Altı parti lideri, anonsla eş zamanlı salona giriş yaptı ve ön sıradaki yerlerine oturdu. Açılışın ardından salondaki ekrana altı liderin güçlendirilmiş parlamenter sistem hakkında daha önce yaptıkları açıklamalardan görüntülere yer verildi. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı, İstiklal Marşı okundu.
“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni” sunumunu; CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Hukuk ve Adaletten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün, İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem, Saadet Partisi Seçim İşleri Başkanı Bülent Kaya yaptı. Sunum, altı partinin isim sıralamasına göre yapıldı.
CHP'Lİ MUHARREM ERKEK: SİYASİ ETİK KANUNU HAZIRLAYACAĞIZ
Giriş, yasama, yürütme, yargı ve demokratik sistem olmak üzere beş ana başlıktan oluşan sunum için ilk sözü alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, 16 Nisan 2017 referandumunu anımsattı. Erkek, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinde durdu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri müdahalesi nedeniyle "Savaşa Hayır" diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye'nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi bir çalışma için bir araya geldiklerini söyledi. Yarının Türkiyesini inşa etmek için hazırladıkları Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metni üzerinde, demokrasinin temel ilkeleri olan istişareyi ve uzlaşmayı esas alan yoğun bir çalışma gerçekleştirdiklerinin altını çizen Erkek, "Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 16 Nisan 2017 referandumu ile geçilmiştir. Türkiye siyasi tarihinin en önemli anayasa değişikliklerinden biri olmasına rağmen referandum süreci, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal şartlarında gerçekleşmiştir" görüşünü aktardı.
'ÇOĞULCULUK VE UZLAŞMA İLKELERİ YOK SAYILDI'
Bu dönemde, demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkelerinin yok sayıldığını, anayasa değişikliğinin geniş toplum kesimleriyle, siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerin anayasa kürsüleriyle ve barolarla müzakere edilmediğini söyleyen Erkek, şöyle devam etti:
"İki partinin genel başkanının belirlediği dar bir komisyon tarafından hazırlanan bu anayasa değişikliği, demokratik bir biçimde müzakere edilmeden, komisyonda ve Genel Kurul'da 41 gün gibi kısa bir sürede kabul edilmiştir. Devletin tüm imkanları 'Evet' kampanyası için seferber edilmiş, muhalefet partileri ile sivil toplum örgütlerinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları bile kısıtlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi neden yanlıştır? Bu sistem, yönetimde kişiselliğe ve keyfiliğe yol açmış, cumhurbaşkanına yasama, yürütme ve yargıyı güdümü altına almasını sağlayan çok geniş ve denetimsiz yetkiler tanıyarak otoriter bir yönetim yaratmıştır. Bizler, anayasal devlet anlayışına aykırı, demokratik hukuk devletini temelinden zedeleyen ve egemenliği şahsileştiren bu sisteme karşı çıkıyoruz."
'TÜRKİYE, EN DERİN SİYASİ VE EKONOMİK KRİZLERDEN BİRİNİ YAŞIYOR'
CHP'li Muharrem Erkek, Türkiye'nin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşadığını kaydederek, "Söz veriyoruz, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı esasına dayanan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, temel hak ve özgürlüklerin tamamını ve kurumsal kültürün hakimiyetini güvence altına alacağız. Bizler, ortak idealimiz olan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi, milletimize ve gelecek nesillere barış ve huzur getirmesi inancıyla hayata geçirmeyi taahhüt ediyoruz." diye konuştu.
DEVA PARTİLİ YENEROĞLU: SEÇİM BARAJINI YÜZDE 3'E DÜŞÜRÜLECEK
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile TBMM'nin temsil yeteneğinin arttırılacağını, kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevlerinin etkili kılınacağını, böylece yasama organının daha demokratik ve daha etkili olmasının sağlanacağını söyledi.
Yeneroğlu, şöyle devam etti:
"Temsil gücünü arttırmak, temsilde adaleti ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını yüzde 3'e düşüreceğiz. Yurt dışında mukim 6 milyondan fazla vatandaşımızın Mecliste temsilinin sağlanabilmesi için yurt dışı seçim çevresi oluşturacağız. Siyasi partilere ve adaylara yapılan belirli miktarın üzerindeki bağışların ve seçim dönemlerinde yapılan tüm harcamaların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu tutacağız. En son yapılan milletvekili genel seçimlerinde en az yüzde 1 oy alan siyasi partiler Hazine yardımından faydalanmaya hak kazanacak.
Demokrasinin özüyle bağdaşmayan torba kanun uygulamasına son vereceğiz. Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini, yetki kanununa dayanması, Meclis tarafından konusu, sınırları ve süresi açıkça belirtilmesi şartıyla kabul ediyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin ise kararnamelerle düzenlenmesine izin vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanının, Meclisin yasama işlevini zayıflatan veto yetkisine son vereceğiz. Kanun yapım sürecinde, ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşlarının görüşlerine başvurulmasını sağlayacağız. Meclisin denetim yetkisini güçlendireceğiz. Yazılı soru önergelerine süresi içerisinde cevap verilmemesi halinde ilgili bakana yaptırım uygulanmasını sağlayacağız. Meclis bünyesinde Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Komisyonunun Başkanı ana muhalefet partisinden olacak."